Türkiye'de Yahudilerin tesirleri ve güçleri büyük müdür? Ülkemizde kaç tür Yahudi vardır? |
Türkiye'de Yahudilerin tesirleri ve güçleri büyük müdür? Bu soruya tereddüt etmeden "Evet büyüktür" cevabını verebiliriz.
Ülkemizde kaç tür Yahudi vardır?
Birinciler: Kimlik kartlarının din hanesinde Musevî yazan vatandaşlarımızdır. Onlar Rumlar ve Ermeniler gibi azınlık statüsünde değildir ve eşit vatandaşlardır. Hattâ Müslümanlardan daha eşit oldukları söylenebilir. Devletimiz Müslüman bir çocuğunu dövebilir, kulağını çekebilir ama Yahudi çocuğuna bir fiske bile vuramaz.
Son 80 yıllık tarihimizde Yahudilere baskılar, haksızlıklar yapılmış mıdır? Elbette yapılmıştır ama Müslümanlara yapıldığı kadar değil.
İkinci tür Yahudilere gelelim: Onlar Sabataycılardır. Madalyonun bir tarafında Türk ve Müslümandırlar. Öteki tarafında Sabatay Sevi tarikatı Yahudisidirler. Gerçek ve tek kimlikli Musevîlerin sayısının en fazla 25 bin olmasına karşılık Sabataycıların sayısı, tahmin edilenden çok daha fazladır. Bu Yahudiler hakkında resmî istatistik yoktur. Rivayetler, belgeler; çok ciddî tarihçilerin, düşünürlerin, araştırıcıların iddiaları vardır. İstanbul'da birkaç Sinagogları olduğu söyleniyor. Bir ara Etiler Alkent'te bir binanın alt katını ibadet yeri olarak kullanıyorlardı. Hâlâ açık mıdır bilmiyorum. Bakırköy'de, Adalar'da Sabataycı sinagoğu bulunduğunu duymuştum. Sabataycıların en büyük reisi, bir tür başhahamı da bir profesörmüş. Bu cemaat son derece güçlüdür.
Başka Yahudiler de var.
Müslüman görünen Kürt Yahudileri.
Kafkasya Yahudileri (Azerîlerin "Dağ Çufudu" dedikleri taife onlardandır). Adam Çerkes gibi görünür, aslında Yahudidir.
Bir de Alevî ve Bektaşî gibi görünen Yahudiler vardır.
Gerçekten Alevî, gerçekten Bektaşî olan vatandaşlarımız üzerlerine alınmasınlar. Onları tenzih ederim.
Sünnîler arasında Yahudi var mıdır? Elbette olabilir, elbette vardır.
Şu meşhur Tuncay Güney'i düşünün. Şu anda Kanada'da haham yardımcılığı mı ne yapan kişi. Annesi Çorumlu bir köylü. Şalvarlı, başı kapalı bir kadıncağız. Haham Tuncay Güney bir ara Müslümanlık "yapıyordu". Epey namaz da kılmıştır herhalde. İmamlık yaptı mı bilmem...
İki türlü dönme vardır. Gerçekten dönmemiş, dönmüş gibi görünen, iki kimliği olan, asıl kimliği Yahudilik olan dönmeler büyük "D" ile yazılan Dönme taifesine mensuptur. Bir de, gerçekten dönmüş olan, eskiden Yahudi iken sonra samimiyetle Müslümanlığa geçmiş olan dönmeler ki, küçük "d" ile yazılır. Müslümanlıkta ırkçılık yoktur. Yahudilikten Müslümanlığa gerçekten ve samimî olarak geçmiş bulunanlar din ve iman kardeşimizdir, onlara etnik kökenlerinin Yahudi olması dolayısıyla yan gözle bakılmaz.
Tek kimlikleri olan, Yahudilikleri belli olan vatandaşlarımıza da yan gözle bakılmaz.
Lakin işin içine iki kimlik meselesi girince tereddütler, şüpheler, kuşkular, endişeler, korkular, çekingenlikler başlar.Şu hususu da belirtmek gerekir: Bütün Sabataycılar bir tarağın dişleri gibi aynı yapıda değildir. Kendi halinde, Müslüman çoğunluğa düşmanlık etmeyen, sosyal barış ve uzlaşmaya taraftar olanlardan fazla korkmayız. Lakin içlerinde son derece harbî ve agresif İslâm ve Müslüman düşmanı olanlar vardır ki onlardan ne kadar korksak ve çekinsek yeridir.
Neyse sözü fazla uzatmayayım ve yeni bir soru yönelteyim: Son Davos hadisesinden sonra İsrail, Siyonizm, Yahudiler Türkiye'yi cezalandıracaklar mıdır?
Yahudiler homojen bir yapıya sahip değildir. İsrail'e ve Siyonizme son derece muhalif olan Yahudiler vardır.Lakin onlar azınlıktadır.
Siyonist Yahudiler Davos'un mutlaka intikamını almak isteyeceklerdir. Nasıl, ne zaman, nerede?>
AK Parti içinde ajanları, Truva atları var mıdır? Bu soruya a priori evet demek gerekir. Türkiye'de bir iktidar partisi olacak ve onun içinde Siyonistlerin ajanları bulunmayacak, böyle bir şey mümkün değildir.
Çok büyük ve güçlü bir cemaatin İsrail ile, Siyonistler ile, Sabataycılar ile derin münasebetleri ve işbirliği olduğu iddia ediliyor. Bu iddia doğru mudur? Bu konuda bir şey söyleyemem. Ben sadece rivayet olduğunu söylüyorum. Doğru mu yanlış mı bilemem.
Önemli bir zatın ayağını kaydırmak isteyenler de varmış. Kimler? Niçin?
Onun yerine kendilerine bağlı bir adam getirmek istiyorlarmış. Hayat, hadiseler, siyaset gerçek bir tiyatrodur. Sahnede oynanan oyun görülür. Dekorun arkasında, kulislerde neler döndüğünü kimse bilmez, yahut çok az kimse bilir, sezer ve anlar.
Mehmet Şevket Eygi
Gazeteci - Yazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder